İnternet gazetesi www.odatv4.com dün bütün gün manşetten duyurusunu yaptığı haberini, akşam saat 20.00’da patlattı.
Başlığı “İmamoğlu’na suikast” https://odatv4.com/imamogluna-suikast-01122040.html olan haber, özelde İstanbul, genelde Türkiye ve dünya gündemine bomba gibi düştü.
Gündemde başka konular vardı, hepsini altlara süpürdü.
Yandaş yalaka kafalar, sosyal basından gerçekleştirdikleri paylaşımlarla, istihbarat, emniyet birimlerini yalanlarcasına –kaldı ki o birimler doğruladılar-, vahşi terör örgütü IŞİD’in suikast düzenleyeceği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve ekibini suçladılar.
Şöyle:
“Böyle bir suikast planı yok, İmamoğlu’nun ekibi kendilerinden uyduruyor” diye…
Kendileri öyle ya!..
Hep böyle çarpıtıyorlar, sulandırıyorlar.
Gerçekleri karartarak, ülkeye ve halka zararlar veriyorlar!
Azıcık düşünseler, “Neden İmamoğlu? Neden IŞİD? IŞİD’in, İBB Başkanı ile ne alıp veremediği var? Neden bu zamanda?..” sorularını kendilerine sorar, öylesi abuk sabuk paylaşımlarda bulunmazlardı.
“Düşünce”den yoksun “yaratık”ları kendilerine “yandaş yalaka” yapıp “maşa” gibi kullananlar ise her şeyin ayırtındalar ve Türkiye gibi iç, dış düşmanları bol ülkelerde, ilkel siyasadan (politikadan) kaynaklanan “suikast”ın siyasetçilerin yazgısı olduğunu iyi bilirler.
Ayrıntıya girmeyeceğim…
İmamoğlu’na yönelik suikast olayı, psikolojik korku yaratmak için de olabilir, gündemi değiştirmek için de olabilir, gerçek” de olabilir.
İş odur ki, bu ve bu gibi olayları, vatandaşa hissettirmeden gizlice, sessiz sedasız önlemek.
“Cumhur İttifakı İktidarı”, “gerçekleşmesi”ne olanak tanımadığı “İmamoğlu’na suikast” olayının kamuoyuna sızmasına engel olamamıştır.
İsteyerek mi, istemeyerek mi?..
Bilemem.
Ama…
Her iki durumdan yararlanmıştır, yararlanacak.
Ülke yönetiminde de “başarılı” olamayan AKP ağırlıklı “Cumhur İttifakı İktidarı”, “suikastın söylentisi”nden dahi kazanım elde etmiştir.
En azından; ekonomik sıkıntı, işsizlik, dövizdeki tırmanış, hele de Katar’a satımlar gibi konularla dolu gündem değişmiştir.
Birkaç saatliğine, yarım günlüğüne de olsa bütün dikkatlerin “İmamoğlu’na suikast”ta toplanması, “Cumhur İttifakı İktidarı”na soluk aldırmıştır.
Küçümsenemez.
Neredeyse her “satış”ın altından “Katar”ın çıkması, halkımızda -giderek derinleşen- rahatsızlığa, kızgınlığa ve öfkeye neden olmuştur.
Düşünen her vatandaşımız, Katar’la bu kadar içli dışlı olmaktaki nedeni soruyor, sorguluyor!
“Kataristan mı olacağız?!” diyenlerimiz o kadar çok ki!..
Sahi…
İstanbul’un bir ilçesi büyüklüğündeki Katar ne ayak?!
Neyin nesi?!
Katar’dan neden ha bire milyon Dolarlar gelir?!
Bu kadar sıkı fıkı olmaktaki sır nedir?!
Uzatmayayım…
Şu kadarını söyleyeyim:
Sözde dost Katar’ın arkasında, ülkemizde gözü olan “ezeli düşman” emperyalist İngiltere var!
Vitrinde emperyalist Amerika’nın olduğuna bakmayın.
Nokta…
Yorum Yaz