ALİ ERBAŞ’TAN SONRA, HULUSİ AKAR’A DA BİR SORU!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Ankara kulis haberlerine dayanılarak verilen/yazılan haberlerde, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, eğer bir biçimde 3’üncü kere Cumhurbaşkanı adayı olamazsa, yerine, adları geçenlerden biri de, Genelkurmay eski Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı’na “Bakan” olarak atanmış sivil yüksek bürokrat Hulusi Akar’dı.

İnandırıcı bulmadım, üstünde durmadım.

Şundan:

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminde, karargâhında -Genelkurmay Başkanlığı’ndaki makamı-, FETÖ’cü general, subay, astsubay ve askerler tarafından etkisiz hale getirilmiş birini, asla yerine Cumhurbaşkanı adayı ve partisinin Genel Başkanı yapmaz, yaptırmaz.

Denebilir ki…

“Bir gecede, Genelkurmay Başkanlığı’ndan alıp sivil elbiseler giydirdi, Milli Savunma Bakanlığı gibi bir Bakanlığın tepesine getirdi?!”

Doğru.

Ancak…

Atanmışla, tek adam konuma gelme aynı değil.

Kaldı ki…

Bakan olarak atanmış büyük bürokrat sıfatıyla ele avuca sığabilir, kenarda ürkek bakışlarla hazırolda durabilir, saygıda kusur etmeyebilir.

Ama…

“Tek adam” olduğunda, “astığı astık, kestiği kestik” olmayacağının, saygıda kusur etmediklerine diklenmeyeceğinin, onları tanımayacağının, onlardan hık mık edecekleri içeri tıkmayacağının garantisi var mı?!

Yok.

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, böyle bir olasılığı düşünmez mi?

Düşünür.

Düşünmesi de doğaldır.

 

Önceki gün (21 Eylül 2021 Salı), www.korkusuz.com.tr’de, Ahmet Takan’ın Erdoğan, “Kardeşim Hulusi” der mi?.. https://www.korkusuz.com.tr/erdogan-kardesim-hulusi-der-mi.html başlıklı yazısını okuduktan sonra durakladım.

Çünkü…

Takan’a güveniyorum.

Kaynaklarından aldığı bilgiler yanlış, yanıltıcı çıkmamıştır.

 

“Tayyip Erdoğan’ın da iktidar içinde en dikkate aldığı isimlerin başında Hulusi Akar gelir. (Bu ifade bana değil saray kaynaklarıma ait)” diye yazması, arkasından “Kusuruma bakmayın, nedenlerini sorsanız bile açık açık yazamam, çünkü, başım yeterince belada ve daha fazlasına da ihtiyacım yok!..” demesi, bana çok anlamlı geldi!

Sanki başka başka iletiler taşıyor!

 

Hulusi Akar’ı güçlü kılan bir güç var mı, yok mu, bilmiyorum.

Varsayalım ki, böyle bir güç var ve o güç ağırlığını koydu, Akar’ı, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanından sonra Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı, Cumhur İttifakı ortaklarından AKP’nin de Genel Başkanı yaptı/yaptırdı.

Akar, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanır mı?

Kazanamaz.

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, Cumhur İttifakı’nın ortakları AKP, MHP, BBP, DSP, Vatan Partisi geceli gündüzlü çalışsalar da; sandıklarda, il, ilçe seçim kurullarında, YSK’da katakulliler yapsalar da, yaptırsalar da, Akar gene kazanamaz!

Halk, ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden ve bu sistemin Cumhur İttifakı İktidarı’ndan, bu sistem öncesi AKP iktidarlarından hiç hoşnut değil, ilk seçimde, açık arayla nokta koyacak, muhalefeti Kamutay (Meclis) ağırlığıyla da iktidara taşıyacak!

Bunda kararlı.

 

Bir yıl gibi veya bir yıldan iki ay fazla süre sonra, tası tarağı toplayıp gidecekler!

Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin Cumhur İttifakı İktidarı’nın bir numarası AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının, atadıkları içinde dikkate aldıkları arasında yer alan “güçlü Hulusi Akar’a da –Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan sonra- gitmeden, bir soru soracağım:

“Çanakkale’de, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda, her şeyden yoksun ve yoksul Türk Ordusu’nu zafere götüren özne neydi?

 

Akar yanıt verir mi?

Bekleyeceğim.

Gelmezse, yazacağım…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.