ERDOĞAN’DAN İLK KEZ DUYDUĞUM SÖZ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

10 Ağustos 2014, 24 Haziran 2018 ve 28 Mayıs 2023 günlerinde yapılan “Cumhurbaşkanlığı seçimi”nde, halk tarafından üst üste üç kere* “Cumhurbaşkanı” seçildikten sonra Kamutay (TBMM) Genel Kurulu’nunda -yürürlükteki 1982 Anayasa’nın 103’ünci Madde’sinde yer alan “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim” yeminini eden AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2023’te aynı günde iki büyük depremi yaşan 11 ilimizden Hatay’da, 3 Şubat 2024 Cumartesi günü, partisinin Hatay ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında “Bir gerçeği şu anda söylüyorum: Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı ve şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim maalesef şu deprem olayından sonra ‘Ba’de harab’ül Basra’ oldu.” https://www.akparti.org.tr/gundem-haberleri/cumhurbaskanimiz-erdogan-hatay-da-partimiz-aday-tanitim-toplantisi-nda-konustu-03-02-2024-21-11-34/ dedi!

(Yeminin içeriğine karşın, “ayrıştırma”, “dışlama”, “ötekileştirme” yeni değildi.)

Yetinmedi…

Benzerlerini, gittiği her ilde, ilçede söyledi!

En son, 2 Mart 2024 Cumartesi günü partisi AKP’nin Antalya mitinginde, -yerel seçimleri kendilerinin kazanmaları durumunda- 31 Mart’ı “Milli irade bayramı” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/151427/-antalya-diplomasinin-de-kuresel-yildizlarindan-biri-h-line-donusuyor-  ilan edeceklerini haykırdı!

 

Partisinin bir gün sonraki (3 Mart 2024 Pazar) Muğla mitinginde şu tümceleri etti:

Şu anda Cumhurbaşkanı kim? Erdoğan. Hükümet? Cumhur İttifakı. Dolayısıyla yerel yönetimlerde de 31 Mart akşamı inşallah Cumhur İttifakı güven alırsa bizi tutana aşk olsun.” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/151443/-demokrasi-ve-kalkinma-atilimlarimizin-meyvesini-ulkemizi-21-yilda-uc-kat-buyuterek-aldik-

 

Tümcelerde dikkatimi çeken ayrıntılar vardı.

Şöyle ki:

Evet, “şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan”dı.

Ancak…

“Hükümet?” sorusuna verdiği yanıtındaki “Cumhur İttifakı” sözcüklerini, Erdoğan’ın ağzından ilk kez duyuyordum!

Bu aynı zamanda bir “itiraf”tı!

 

“Cumhur İttifakı iktidarı” diye her yazdığımda, AKP’lilerden yemediğim zılgıt, almadığım yergi kalmadı!

“Be cahil, ‘Ak Parti iktidar’ına nasıl ‘Cumhur İttifakı İktidarı’ yazarsın?” da dediler!

E şimdi ne oldu?!

Genel Başkanları Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükümet”in, “Cumhur İttifakı” olduğunu duyurdu, kayıtlara geçirdi!

 

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Hükümet, Cumhur İttifakı” derken, “Cumhur İttifakı” kurulduğu “21 Şubat 2018”den itibaren başlayan süreçten bu yana ve bundan sonrası süreçte olanlara ve de olacaklara, İttifakı içindeki diğer siyasi partileri ortak etmek, sorumlu tutmak/kılmak ve bu söylemi, çıkışıyla ortakları kenetlemek, daha bir bağımlı, kopmaz hale getirmek mi istiyor?!

Olabilir.

Siyasa (politika) bu!

“Kısa, orta, uzun süreli ve çok yönlü düşünmek, öngörülerde bulunmak” siyasanın ana özelliklerindendir.

 

“Hükümet, Cumhur İttifakı ise kabinede ortaklardan neden kimse yok?” sorusu ve benzer soruların üzerinde durmayacağım.

Neden durmayacağımın da ayrıntılarına girmeyeceğim.

Ama…

Erdoğan’ın, 3 Mart 2024 Pazar günkü Muğla mitingindeki “… yerel yönetimlerde de 31 Mart akşamı Cumhur İttifakı güven alırsa, bizi tutana aşk olsun” tümcesine değineceğim:

Tümcede “… alırsa…” sözcüğü dikkat çekici, çok önemli, anlamlı, ileti içerikli!

Sözcük, belirsizliği, netsizliği çağrıştırıyor, tümceye “olumsuzluk” içeriği veriyor/katıyor, “itiraf” anlamı kazandırıyor!

Sanki Erdoğan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin sonuçlarından umutsuz!

Sanki Cumhur İttifakı olarak, seçimleri beklentilerinin çok altında noktalayacaklarını işaretliyor!

 

Bu da bir “siyasi öngörü”dür.

Anlamak, kabullenmek olması gereken “siyasi erdemlik”tir!

 

Siyasi erdemliğe hep saygı duyarım, duyacağım da.

Dünya lideri Kemal Atatürk’ümün öğüdüdür.

 

Yazımı, Erdoğan’ın ilk itirafı sayılacak sözleriyle –yorum yapmadan- bitireyim:

21 Ekim 2017 günü, İstanbul’un Esenler ilçesinde “Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi” yapılıyor.

Erdoğan, “AKP Genel Başkanı” ve “Başbakan” değildir, “Cumhurbaşkanı”dır.

Zirveye, “Cumhurbaşkanı” sıfatı/şapkasıyla katılıyor.

Konuşması içinde “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir” https://www.sozcu.com.tr/erdogan-istanbulda-26-wp2058213 diyor, ekliyor:

“Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik. Biz bu şehre ihanet ettik. Hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum.”

 

* 16 Nisan 2017’de halkoyuna sunulan, Yüksek Seçim Kurulu’nun da “kabul edildi” diye açıkladığı Anayasa’nın değişen maddelerinden 101’inci Madde: “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanligi/gorev_yetki/#:~:text=Adayl%C4%B1k%20ve%20Se%C3%A7imi%20(Madde%20101)&text=Bir%20kimse%20en%20fazla%20iki%20defa%20Cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1%20se%C3%A7ilebilir.

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.