GELİN BU DEFA EMPERYALİST TUZAĞA DÜŞMEYELİM!.. 80 ÖNCESİ ACI GÜNLERİ YAŞAMAYALIM!.. İNANIN, BAŞARIRIZ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Ülkücü kökenli, eski AKP’li ve Manisa AKP eski Milletvekili, şimdi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a 15 Ocak 2021 Cuma günü Ankara’da evinin önünde saldıran ve sopa darbeleriyle yaralayan 5 kişiden 2’si https://www.gercekgundem.com/siyaset/245104/selcuk-ozdaga-saldirinin-arkasindan-o-cikti?utm_source=share-twitter Özdağ’ın teşhisiyle yakandı.
Biri, 103 insanımızın yaşamını yitirdiği, iki katı kadar insanımızın da yaralandığı 10 Ekim 2015’deki Ankara Garı katliamından sonra “Daha iyi olabilirdi” diye paylaşımda bulunan, hakkında “IŞİD propagandası yapmak”tan dava açılmış olan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencisi, Ankara Ülkü Ocakları Orta Öğretim Birim Başkanı Abdurrahman Gülseren’di; diğeri ,Gülseren’in arkadaşı Gülahmet Türk’tü.

Dün (19 Ocak 2021 Salı) akşam saatlerinde ikisi de tutuklandı.

www.gercekgundem.com internet gazetesinin bu konudaki haberi özetle şöyle:
“Ankara Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan şüpheliler A.G. ve G.T, sağlık kontrolünün ardından adliyeye getirildi.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade veren şüpheliler, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Hakimlik, şüphelileri ‘kasten yaralama’ suçundan tutukladı.
Bu arada, Özdağ adliyeye gelerek soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdi.” https://www.gercekgundem.com/guncel/245181/selcuk-ozdaga-saldiran-zanlilardan-ikisi-tutuklandi

“Kasten yaralama” tanımlamasına takıldım!
Saldırı, “siyasi” değil miydi?!

Tutuklamanın hemen ardından internet basınına bir haber düştü.

www.gercekgundem.com o haberi “MHP’lilerden ‘Selçuk Özdağ soruşturması’ savcısına toplu tehdit!” https://www.gercekgundem.com/siyaset/245187/mhplilerden-selcuk-ozdag-sorusturmasi-savcisina-toplu-tehdit başlığı ile verdi.

“Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ soruşturması savcısı MHP ve Ülkü ocakları tarafından tehdit edildi” spotlu haberde Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Şanlı’nın sözlerine yer veriliyor:
“Alparslan Tufan neyi amaçlamaktadır? Savcı Tufan’a bizim öncelikli tavsiyemiz hukuka riayet etmesi, devamında da elaleme erkeklik göstereceğim diye boğulacağı suda kulaç atmamasıdır. Serok Ahmet ve avenelerinin Ülkücüler üzerinden popülerlik çalışmasına müsade edilmeyecektir.”

Dehşete düştüm!

12 Eylül 1980 faşist askeri darbeye giden süreci, o sürecin başlangıcını, 24 Mart 1978’de Ankara’da öldürülen Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz’ü, 23 Eylül 1979’da Tarsus’ta öldürülen Tarsus Cumhuriyet Savcısı Süreyya Eminsoy’u, ardından 11 Temmuz 1978’de Ankara’da öldürülen Akademisyen Bedrettin Cömert’i, 20 Ekim 1978’de İstanbul’da öldürülen Akademisyen Bedri Karafakioğlu’nu, 1 Şubat 1979’da İstanbul’da öldürülen Türk Basının yüz akı Abdi İpekçi’yi, 7 Aralık 1979’da İstanbul Levent’te öldürülen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Cavit Orhan Tütengil’i, 17 Nisan 1980’da İstanbul Şişli’de öldürülen TRT İstanbul Radyosu Prodüktörlerinden ve yazar, “Dönemeç” kitabıyla “dönemecim” olan Ümit Kaftancıoğlu’nu, 27 Mayıs 1980’de Ankara’da öldürülen MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ı, 22 Temmuz 1980’de İstanbul Merter’de öldürülen DİSK ve Maden İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türker’i…
Ve…
Sağdan, soldan öldürülen onlarca insanımızı anımsadım!

43 yıl sonra, 80 öncesi sürecin benzerini görmekten ürktüm, tedirgin oldum!

43 yıl önceki süreci başlatanlar, aynı süreci ya da benzerini 43 yıl sonra yeniden başlatmak istiyorlar!
Gene kardeşkanı akıtma, gene evlere ateş düşürme peşindeler!
Onlar…
Emperyalistler!
Başlarında da, “Britanya İmparatorluğu” dedikleri İngiltere!..

İngiltere!..
Çünkü:
İslam Dini’nin, İslam Dini’ne inanan Müslümanların, Türk’ün, Türkiye’nin, Türk halkının, dünya lideri Kemal Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1 numaralı düşmanı Britanya İmparatorluğu, Çanakkale Savaşları, hele de Ulusal Kurtuluş Savaşı ile yarım kalan işini tamamlamak istiyor!
Tamamlamak istediği “Sevr”dir!
Birincisi olmadı, ikincinin derdinde!

Sağ-sol, sağ uç-sol uç, şu-bu düşüncelerde olunabilir.
Ama böyle bir düşman, böyle bir düşman topluluğu gerçeğimiz var!
Ve bu gerçeğimiz, yediden yetmişe hepimizin birlik beraberlik içinde dikkatli, duyarlı, uyanık olmamızı gerektiriyor, zorunlu kılıyor!
Yoksa ne vatan kalır, ne halk kalır, ne devlet kalır!

Dünya lideri Kemal Atatürk’ten sonra emperyalist tuzaklara düştük, düşürüldük, canımız yandı, canlarımızdan olduk, çok şey yitirdik!
Gelin bu defa emperyalist tuzaklara düşmeyelim, o zor, acı, karanlık, kanlı günleri yaşamayalım, Çanakkale’de, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, tek dişleri kalmış insan ve insanlık düşmanı emperyalist canavarlarına okkalı tokatı çakalım, onları inlerine tıkalım!
İnanın, başarırız!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.