Dün (9 Aralık 2020 Çarşamba), AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanının daveti üzerine Bakü’ye gitti.
Hareketinden önce, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda, bilgilendirme amaçlı basın açıklaması yaptı.
Ardından da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
www.gercekgundem.com internet gazetesinin https://www.gercekgundem.com/siyaset/235896/erdogandan-kilicdaroglunun-adaylik-aciklamasina-ilk-yorum lingindeki haberine göre, bir gazeteci “Günlerdir kamuoyunda CHP’deki taciz ve tecavüz skandalları konuşuluyor ama CHP yönetiminden bu çerçevede bir yanıt gelmedi ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklaması geldi” diyor, “Bu açıklama gündem değiştirmeye yönelik midir? Şayet aday olursa Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin değerlendirmeniz nedir?” sorularını soruyor.
Uzun tek tümcesinde “ama” sözcüğünü iki kere ve basına yansıyan bir olayı “… skandalları…” diyerek, kullanan gazeteci, belli ki yandaş.
Geçelim…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının iki soruya yanıtı “Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir adım atacağı konusu bizim derdimiz değil. Bu onun kendi derdidir. Yapmış olduğu açıklama da verdiği cevap da zaten çok sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten böyle bir şey düşünüyorsa, bu partisi için de ülkemiz için de isabetli olur” oluyor.
Şimdi…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının, yandaş gazetecinin vurgulayarak dile getirdiği “CHP’deki taciz ve tecavüz” olayına ilişkin bir sözü yok mu?!.
Sözü olmayacağı sorunun sorulmasına izin vermesi olası mı?!.
Bana göre göre, olası değil ve AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı “Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir adım atacağı konusu bizim derdimiz değil. Bu onun kendi derdidir” tümcelerini, “CHP’deki taciz ve tecavüz” olayı için söylemiş.
Cumhurbaşkanlığı’nın www.tccb.gov.tr sitesine girdim.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/123111/-44-gun-suren-cetin-mucadeleler-neticesinde-bugun-yildiz-ve-hilal-karabag-semalarinda-gururla-dalgalaniyor- ara başlığı altında şunlar yazıyor:
//Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına adaylığına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir adım atacağı konusu bizim derdimiz değil. Bu onun kendi derdidir. Yapmış olduğu açıklama da verdiği cevap da zaten çok sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten böyle bir şey düşünüyorsa bu partisi için de ülkemiz için de isabetli olur.”//
Sanırım, haberi geçen ajans karıştırma yapmış.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı çalışanları da, gazeteler, radyo ve televizyonlar da, internet siteleri ve internet gazeteleri de dikkat etmemiş, ajans yanlışına ortak olmuşlar.
Gelelim, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “Eğer aday olacaksa gerçekten böyle bir şey düşünüyorsa, bu partisi için de ülkemiz için de isabetli olur” sözüne…
“Adı lazım değil”a etmedikleri ağır sözler kalmadı.
“Hain” bile dediler.
“Hain” dediklerinin “Cumhurbaşkanı adayı” olmasını “… ülkemiz için de isabetli olur” sözcüklerle tanımlamak, “ciddi bir çelişki” değil midir?!
Evet, ciddi bir çelişkidir…
Partim CHP’min başındaki “adı lazım değil”in, “Cumhurbaşkanı adayı” olması konusunda, Sözcü Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı saygın insan, saygın gazeteci Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamasının ilk paragrafındaki çelişkilere ne demeli?!
Okuyalım:
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı tek başıma karar vereceğim konu değil, bir Millet İttifakı var. Aday olup olmamaya birlikte karar veririz. İttifak ortaklarıyla konuşmadan adaylığımı açıklamam diğer partilere saygısızlık olur. Şu aşamada adaylık konusu gündemde değil. AKP sıralarından sordular, ben de onu söyledim. Aday olup olmayacağıma partimiz, vekillerimiz ve Millet İttifakı karar verir. Çünkü birlikte hareket ediyoruz.”
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/cumhurbaskanligina-aday-mi-degil-mi-6159397/
Çelişkilerin hangisini yazayım?!
Saydım, 7 tümce var; 7’si de birbiriyle çelişiyor!
Tanrı aşkına…
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı tek başıma karar vereceğim konu değil, bir Millet İttifakı var” ne demek?!
CHP’yi “Millet İttifakı” mı yönetiyor?!
Ve…
“Cumhurbaşkanlığı için bir aday mı çıkacak, yoksa partiler ayrı ayrı mı aday çıkaracak bunları zamanı gelince konuşuruz. Üzerinde durulması gereken nokta geliştirilmiş parlamenter sisteme geçecek miyiz? Tüm arayışımız onun üzerine. Biz kişilerin ikbalini değil, ülkemizin geleceğini düşünüyoruz. AKP’li vekillerin anlamadığı bu. Onlar kişilerin ikbali için siyaset yapıyor. Cumhurbaşkanı’nın Ali ya da Veli olması çok önemli değil. Önemli olan parlamenter sisteme geçişteki ortak iradedir” paragrafıyla, ilk paragrafı da birbiriyle çelişiyor.
“Devşirme CHP’liler” değil, “gerçek CHP’liler” bu çelişkilerin hepsinin ayırtında!
Olacakların da…
Bölünmeden, parçalanmadan, devşirmelerden arındıktan sonra, birlik ve beraberlik içinde gereğini yapacak!
Onlara selam olsun…
Yorum Yaz