USTAM YALÇIN BAYER’İN BUGÜNKÜ “BÖCEK’İN GELGİTLERİ!” YAZISI VE KÖŞESİNDE 2001 YILINDA ÇIKAN YAZIM

  • 0
150 150 bakikarakol

Yalçın Bayer, meslek büyüğümdür.
Üzerimde emeği vardır.
1978-81 yıllarında Kars muhabirliğini yaptığım Cumhuriyet Gazetesi’nde haber merkezindeydi.
Yurt Haberleri Şefi rahmetli Barbaros Gençak yoğunken ya da o an, o gün yokken, kaç kere ödemeli telefondan haberimi almıştır.
Konuştuğu gibi de hızlı yazardı.
Çok şey öğretti, öğrendim.
Sağ olsun.
Zaman zaman İstanbul’a geldiğimde, Cağaloğlu’ndaki Cumhuriyet’in merkez binasında görüşür, konuşurduk.
Ama kısa.
Çünkü hep koştururdu.

Hürriyet Gazetesi’ne geçmişti.
Ben de Kars’tan ayrılmış, İstanbul’a yerleşmiştim.
Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal’le kavgalı olduğum için Cumhuriyet’te işe girememiştim.
Günaydın, Meydan gazetelerinde çalışıyordum.
Emekli olmama az zaman kalmasına karşın, işsizler ordusuna katıldığım süreçte, hep “Yalçın abi” dediğim Yalçın Bayer’e, “Yeter Söz Milletin” köşesinde yer vermesi için yazılar gönderirdim.
Bir kaçını yayınladı.
Onlardan biri 14 Temmuz 2001 Cumartesi günlü “Tehlike çanları!” başlıklı yazımdı.
Şöyle:
// KENDİLERİNİ akvaryumdaki balığa benzeten Abdullah Gül, temel ilkelerinin dürüstlük, açıklık, sözüne, özüne güven duyulması olduğunu söylüyor.
Bugün bunlar olmadığı için Türkiye’de krizin olduğunu ekliyor. Sayın Gül, Hürriyet Gazetesi’nde yer alan söyleşisinde (12.7.2001) daha sonra aynen şöyle diyor: ‘‘Bizim, bugün için en büyük farkımız, sözü, özü ve icraatı birbirine uyacak hareket olmamız.”
Dikkatinizi ‘‘… bugün için…” sözcükleri çekti mi? Demek bütün şirin görünüm, ılımlı söylemler vs. hepsi bugün için! Yarın ne olacağı ise ‘‘Kısa değil, uzun vadeli hedefler peşindeyiz. Bizler birey olarak dindar olmanın gayreti içindeyiz” sözleriyle açıkça kendini göstermiyor mu?
Sayın Gül, ‘‘Dinci parti olmayacağız, hatta sadece dincilerin partisi de…” ve ‘‘Laiklik konusunda kesinlikle takıyye yapmıyoruz” derken dahi takıyye yapıyor, farkında değil. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes inancını serbestçe ortaya koymuyor mu ve devlet bütün inançlara eşit mesafede değil mi? Sayın Gül ve arkadaşları daha neyin peşindeler?
Türkiye’nin görünen görünmeyen gerçeklerini dikkate alarak, kafalarına yatan politikaların peşindeler. Bundan daha açık söylem mi olur? Bunlara hálá ‘‘Değiştiler canım. Bunlar Müslüman solcular. Dindar olacaklar ama dindar parti olmayacaklar. Türkiye gerçeklerini görüp, özeleştirilerini yapıyorlar vs.” diyerek iyi niyetlerle yaklaşmak, inanıvermek saflık olur, büyük hata olur.
Kendilerini ne kadar kamufle etseler, ne kadar ‘güzel sözlerin alt alta sıralandığı bir program’ hazırlasalar da, ‘‘inanıyoruz ki laiklik olmadan demokrasi, demokrasi olmadan da laiklik olmaz” deseler de, onlar değişmemişlerdir ve hálá demokrasiyi araç olarak görüyorlar.
Adamlar, bizden gibi görünüp bizi vuracaklar. Ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Söylem ve görünümlerine kanmamalıyız. Yoksa her şey çok geç olabilir!
Baki KARAKOL-İSTANBUL // https://www.hurriyet.com.tr/tehlike-canlari-4061

Böylece geçmişe de bir yolculuk yaptık.
Umarım yararı olmuştur.
Gene umarım, 2001 tarihli paylaşımımla Yalçın abime zararım dokunmaz!

Yalçın Bayer üstadımın dünkü (17 Aralık 2020 Perşembe) yazılarından biri “BÖCEK’İN GELGİTLERİ!” başlıklı olandı.
Okuyalım:
// ABB Başkanı Muhittin Böcek, kamuoyuna yaptığı açıklamada öyle ifadeler kullanmış ki kimse bir netlik bulamadı. Böcek CHP’de görevine devam edecek mi, AKP’ye mi geçecek? Her şey olabilir diye düşünülebilir.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile sıcak ilişkileri var. Nitekim oğlunun bir internet sitesinde yer alan “Biz AKP’ye geçeceğiz, Mevlüt amcam yakın dostumuz” demesi bu konudaki ‘söylentileri’ güçlendiriyor.
Bu cümlesi ile ne demek istiyor? “Çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Ahlaki ve etik olmayan bir şekilde gelecek hesapları yaptıklarına şahit oldum” demesi, meclis üyelerini kızdırmaz mı?
Bazı partili arkadaşlarının “Böcek’ten her şey beklenir” demesi bir sürpriz beklentisi doğurur mu?
Bu kızgınlığı mıdır Böcek’in “CHP çatısı altında hizmet verdiğim 18 yıl boyunca, duyduğunuz güvene ve verdiğiniz sorumluluğa hiç ihanet etmedim. Gücümü Cumhuriyet’ten ve Atatürk’ten aldım” demesinin sebebi?
Ama şöyle bir cümlesi de var:
“Dün nasılsam, bugün de öyleyim. Ve yarın da, sizin bildiğiniz o insan olarak kalacağım. Aynı azim ve kararlılıkla, size ve Antalya’mıza hizmete devam edeceğim.”
Böcek’in açıklamasında genel sekreterin değiştirilmesi konusunda ayrı düştüğü Kılıçdaroğlu’ndan hiç söz etmemesi, esas dikkat edilecek nokta bizce.
Ne derler, en iyi savunma saldırma veya eleştiridir. Bu açıklamada bunu da görüyoruz. Yoksa günah mı çıkartmak istiyor? Bekleyeceğiz.
Halk sanatçısı Himmet Canız, Böcek için yazdığı şiirinde “Artık sizi Mevlüt seçer” dedi.// https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/cekciler-akpden-mujde-bekliyor-41690652

Bu alıntıyı şunun için yaptım:
Muhittin Böcek de “devşirme CHP’liler”den!
Yani…
Özde değil sözde CHP’lilerden!
Ve…
O kadar çoklar ki!..
Oldukları kadar da tehlikeli, zararlılar!
CHP’nin bunlardan, bunları CHP’ye taşıyan “amaçlı, özel atanmış”tan, onun kadrolarından tezden arınması, kurtulması gerekir!

Partim CHP’deki böylesi bir olumsuz gerçeğe parmak bastığı, onu gündeme taşıdığı için meslek büyüğüm, ustam, üstadım Yalçın Bayer abime teşekkür ediyorum, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.