“6 ŞUBAT DEPREMLERİ GERÇEĞİ”NİN, AFAD AÇIKLAMALARIYLA SAKLANMASI, ÇARPITILMASI VE MUHALEFEYİN UYUMASI, YERBİLİMCİLERİN SUSKUNLUĞU!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Kıymetli okur…

Yazacaklarımı çok iyi anlamanız için her birinizden öncelikle istemim, vereceğim şu linki https://www.youtube.com/watch?v=jtq81GWkryM tıklayıp başlardaki “6 Şubat Depremleri” ile ilgili anlatıyı, Yılmaz İzdil’in ağzından dinleyin; sonra da ikinci konuyu dinlemezlik etmeyin.

 

Çok iyi biliyor ve anımsıyorsunuz:

Bir yıl 13 gün önce yani 6 Şubat 2023 günü ülkemizde, 11 ilimizi, 11 ilimizde yaşayan 14 milyona yakın insanımızı etkileyen iki deprem yaşandı.

Afet ve Acil Durum Eğitim Merkezi (AFAD) imzalı resmi açıklamada dendi ki:

Deprem, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde, saat 04.17’de, 7.7 büyüklüğünde olmuştu; ikinci deprem de gene Kahramanmaraş ilinde ama bu kez Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde saat 13.24’te meydana geldi, büyüklüğü 7.6 idi.

 

İki depremde yitirdiğimiz canlarımızın sayısı, AFAD’lı resmi açıklamayla 50 bin olarak duyuruldu; bir yılın bitiminde ise “53 bin” diye güncellendi.

 

Depremli günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başında “Bakan” sıfatıyla oturtulan, şimdilerde AKP, MHP ağırlıklı Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı İstanbul AKP Milletvekili Murat Kurum, ilçelerin birinde seçim çalışmaları sırasında, yaşamlarını yitiren canlarımızın sayısının “130 bin” olduğunu söyledi.

Bilerek mi söyledi, ağzından mı kaçırdı, bilmiyorum; ama bir gün sonra, ülkede yaşanan tüm depremlerde yitirdiklerimizi kastettiği açıkladı.

 

İnandık mı?

Ben inanmadım!       

Ve dahası…

Yalnız 6 Şubat Depremleri’nde yitirdiklerimizin sayısı 130 binin iki katı olabileceğini düşünüyorum!

 

Göçük altında kalanları, yaşayıp yaşamadıkları bilinmeyenleri, bir yıldır kaldırılamayan enkazlarda var olan sayısız cansız bedenleri saymıyorum!

 

Bu konuda resmi bir açıklama yok!

 

6 Şubat Depremleri’nde enkazlar altında kalan canlarımız gibi iktidar da enkazlar altında kalmıştır!

Bir yıl 13 gün geçmesine karşın iktidar ne enkazlardaki canlarımızı cansız çıkarabilmiştir, ne enkazları kaldırabilmiştir, ne de kendini enkazdan kurtaramamıştır!

 

Enkaz altında kalan iktidar, depremin başlangıcından, şimdiye değin kimi gerçekleri AFAT üzerinden öylesine gizledi, öylesine çarpıttı, öylesine söylem ve eylemlerde bulundu ki!..

 

Neyse ki…

Bu ülkenin, bu halkın “Yılmaz Özdil” adlı, içten gazetecisi, yazarı, televizyoncusu,  anlatıcısı var!

 

Tıklayıp dinlemenizi ısrarla istediğim linkte, kulaklarınızla ilk kez duydunuz:

AFAD’lı resmi açıklamalarda belirtildiği gibi…

İlk deprem, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli değilmiş, Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Sofalıcı (Mahallesi) imiş!

9 saat sonraki ikinci deprem, Kahramanmaraş’ta gerçekleşti ama merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi değil Ekinözü ilçesiydi!

 

Yılmaz Özdil, bu verileri, Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı Kandilli Rasathanesi’nin basın paylaşımına dayandırıyor.

Batı ülkelerinin bu verileri doğruladığını, AFAD verilerini doğrulamadıklarını vurguluyor!

 

Ve…

Neden, niye böyle olduğunu videoda çok güzel özetliyor.

 

Yılmaz Özdil, 6 Şubat 2023 Depremleri ile ilgili Kandilli-AFAD verilerini karşılaştırdığı canlı yayınını 7 gün önce (8 Şubat 2024 Perşembe) yaptı, 7 günden beri hiçbir yerden, h,ç bir kimseden yalanlama gelmedi.

 

Kandilli Rasathanesi ile AFAD’ın kuruluş tarihini, amaçlarını, görev ve sorumluluklarını vb burada uzun uzun anlatmayacağım; arama motorundan bulursunuz.

Ben, şu soruyu soracağım:

AFAD, depremden öncesinden, deprem sonrasından ne anlar?!

 

Ne anladığını gördük!

 

Özdil, sözlerinin bir yerinde, 6 Şubat Depremleri’nde, iktidar, AFAD üzerinden yanlış ve eksik bilgilendirmeler yaparken, muhalefetin uyuduğunun altını kalınca çiziyor!

 

Doğrudur!

 

Muhalefetin uymadığı konu, alan mı var?!

 

Benim burada dikkat çekmek istediğim…

Hemen hemen her sabah, akşam, gece televizyonlarda konuşan, X hesaplarından paylaşımlar atan, söyleşilerde bilgilerine başvurulan, sözleri ve yazdıkları alıntılanan yerbilimcilerimiz neden, canım Yılmaz Özdil’imiz kadar, Kandilli Rasathanesi’nin verilerine bakmadılar, hepimizi doğru bilgelerle donatmadılar, iktidarın AFAT’ının yanlış, eksik  verilerine sessiz kaldılar, onlarla yetindiler?!

 

Bilgeliklerine güvendiğim yerbilimcilerimizin, bilemediğim, anlayamadığım ve anlamlandıramadığım bu eylemlerinden ötürü, kendi ölçeğinde bir şeyler yazmaya çalışan ben de, bir yıl boyunca yanlış yazıp, her birinizi yanlış bilgilendirdiğim ve yanlışlardan bile nemalanan iktidara, bilmeden, dolaylı biçimde katkı verdiğim için sizlerden özür diliyorum!

Göremediğim ve göremediğimiz koca bir yanlışı dile getirdiği, gerçeği gün ışığına çıkardığı için, Yılmaz Özdil’imize teşekkür ediyorum.

Yılmaz Özdil’imizi kucaklıyor, alnından öpüyorum.

 

Şunları da belirtmeliyim:

Ülkemizin deprem gerçeği, ulusal değerdedir!

Düşman emperyalistler, yer üstünde olduğu gibi yer altında da etkin çalışırlar!

Suni/yapay depremler üretebildikleri gibi doğal depremlerin büyüklüğünü de sağlayabilirler!

Örneğin:

3 büyüklüğünde olabilecek doğal depremi, 6 büyüklüğünde yapabilirler!

“Hayır, olamaz” deyip kestirip atmayalım, düşünelim, önlemlerimizi alalım!

 

Yazımı, “6 Şubat Depremleri’nin gerçeklerinin AFAD üzerinden saklanması, çarpıtılması, toplumun eksik ve yanlış bilgilendirilmesi dezenformasyon ve dezenformasyon yasasına qykırı davranmak ve de dezenformasyon suçu işlemek değil midir?! Suçlular, suçlarından ötürü neden yargılanmıyorlar?” sorularımla bitireyim…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.