“ADI LAZIM DEĞİL”İN, ŞENTOP’UN VE SİYASİ PARTİLERİN, “BANKAMATİK MİLLETVEKİLİ” DENİZ BAYKAL AYIBI!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Partim CHP’min ne yazık ki başındaki “adı lazım değil” 30 Aralık 2022 Cuma akşamı, Ankara CHP Milletvekili Levent Gök’le, “Milletvekili Yemini”ni hastalığından ötürü, Milletvekili seçildikten aylar sonra Kamutay’a (TBMM’ye) teklerlekli sandalyeyle getirilerek “Genel Kurul”da “Milletvekili Yemini”ni eden ve birikmiş “Milletvekili maaşı çeki”ni alıp giden, bir daha da Kamutay’a uğramayan, “Milletvekili görevi”ni yapmayan, ama “Milletvekili maaşı”nı her ay düzenli alan, bu nedenle adını “Bankamatik Milletvekil” sözcükleriyle andığım, CHP’min istifa etmiş bir önceki Genel Başkanı, Antalya CHP Milletvekili Deniz Baykal’ı ziyaret etti.

 

ANKA Haber Ajansı kaynaklı haberi, internet gazetelerinden www.gercekgundem.com , “Kılıçdaroğlu’ndan, Deniz Baykal’a ziyaret” başlığıyla aynı gün saat 23.04’te yayınladı.

Başka internet gazeteleri de değişik başlıklarla aynı saatlerde yayınladılar.

Kimi biraz kısa, kimi biraz uzun…

Tümünde görülen tek ortak yan, bir fotoğraf ve o fotoğrafın aynı olmasıydı.

Fotoğrafta, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal, asık suratla önündeki kurabiyelerden yerken, karşısında sağlı, sollu oturan, “pek hoşnut konuklar”ının yüzüne bakmıyordu.

 

“Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın, CHP Genel Başkanı olduğu yıllarda, “A Takımı”nda yer alanlardan Ankara CHP eski Milletvekili Yılmaz Ateş (şimdi CHP’li değil) CNNTürk TV’de, fotoğraftan yola çıkarak, ahkam kesmiş.

Yandaş Yeni Şafak Gazetesi de bir gün sonra (31 Aralık 2022 Cumartesi) “Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal’ı ziyaretini CHP’li Ateş değerlendirdi: Acı ve ızdırap duyuyor” başlığıyla haber yatı, yayınladı.

Haberin linkini vermekle yetineceğim: https://www.yenisafak.com/gundem/kilicdaroglunun-deniz-baykali-ziyaretini-chpli-ates-degerlendirdi-aci-ve-izdirap-duyuyor-3898869

 

Ziyarette, tek kare fotoğrafta görünmeseler de, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın eşi Olcay Baykal, oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal vardı ama kısa bir süre önce CHP’den istifa eden, AKP’ye göz kırpan kızı Prof. Dr. Aslı Baykal yoktu.

O Aslı Baykal ki, 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde, hastalığından ötürü yurt içinde ve yurt dışında hastanelerde tedaviler gören, hastane odalarında sırt üstü yatan, ayağa kalkamayan, adım atamayan, buna karşın Antalya 1’inci sıra Milletvekili adayı olan veya gösterilen babası “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal adına/yerine seçim çalışmaları yaptı.

 

ANKA imzalı haberde, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın “İktidarın, halkın sırtına yıktığı borcu bir kaynak olarak sunduğu ve geleceğe önemli bir borç mirası bıraktığı” tümcesiyle “Seçim kampanyasında ben de görev almak istiyorum” tümceleri dikkatimi çekti.

 

İlk tümceye aynen katılıyorum; çünkü ilk tümce -acı ama- çok doğru, çok gerçekçi bir saptama, söylem içeriyor.

İkinci tümce ise bana, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın, yeniden “Milletvekili adayı” olmak/gösterilmek istediği izlenimini verdi.

 

“Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal, şimdiki haliyle, seçim kampanyası çalışmalarına katılacak durumda değil; böyle bir şeye girişirse, girişmesine izin verilirse, yararı değil, zararı olur.

 

Dünkü (10 Ocak 2023 Salı) dünkü grup konuşmasının https://www.youtube.com/watch?v=hdmiuuJVLzQ içeriğinde, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın düşüncesinin, etkinliğinin izlerini sezinlediğim ve konuşmasında “Hiç kimse endişe etmesin. Bay Kemal varsa, adalet vardır; Bay Kemal varsa, demokrasi vardır; Bay Kemal varsa, insan hakları vardır; Bay Kemal varsa, alın terine değer vardır” diyen “adı lazım değil”e, gruptaki “Açık ve net söylüyorum: Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekillerinin, ben dahil, dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız, namertsiniz” sözünü anımsatmak ve “Cumhur İttifakı partileri AKP’den, MHP’den, BBP’den, dokunulmazlığınızın kaldırılmasını isteyeceğine, bunu kendiniz yapın, halka/millete dönün” demek, ardından şu sorularımı sormak istiyorum:

30 Aralık 2022 Cuma günü, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ı ziyarete neden gittin?

Neden gittiğini, gitme nedenlerini, gereksinimini, bugüne kadar neden açıklamadın, gizli tutuyorsun?

Ziyareti, hani usu (aklı) evvel, us etti?

2018 Milletvekili Seçimleri’ndeki gibi bir durumla mı karşı karşıya kaldın?

Yani “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ı, önümüzdeki seçimde gene Antalya’dan veya Ankara’dan 1’inci sıra Milletvekili adayı mı yapacaksın?

Yapacaksan, neden yapacaksın?

2018’de neden yaptın?

Bir yatalağa, bir konuşamayana, hazırladığın “Milletvekili aday listesi”nde neden yer verdin, yer vermek zorunda kaldın?

Bir dayatmayla, bir baskıyla mı karşılaştın?

Neden karşı koymadın, direnmedin?

Bu “Milletvekili”nin bunca ay, bunca yıl, “Milletvekili yemini”nden sonra Kamutay’a adım atmamasına, Kamutay Genel Kurulu’na gelmeyerek, Milletvekili çalışmalarına katılmamasına, Milletvekili görevini yapmamasına, buna karşın her ay düzenli “Milletveki maaşı”nı almasına neden sessiz kaldın?

Adının önüne “Bankamatik Milletvekili” sözcüklerini koydum, defalarca yazdım, neden sessiz, duyarsız kaldın, gereğini neden yapmadın?

Senin “Hak, hukuk, adalet” anlayışın bu mu?

 

Biliyor musun, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal, senin, Kamutay Başkanı AKP Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop’un ve siyasi partilerin büyük, çok ağır ayıbıdır!

 

“Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’a bu koruma zırhının sırrı ne?

Bir başkası ya da başkaları olsaydı, “devamsızlık”tan, üç gün içinde Milletvekillikleri düşürülürdü!

 

Gelelim…

“Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal’a.

 

Aytaç Baykal, yandaş Hürriyet Gazetesi’nin yandaş Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Ahmet Hakan’a bir mektup göndermiş.

Hakan, mektubu dün “Baykal’ın oğlu Ataç Baykal: O fotoğrafı ben çektim” https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/baykalin-oglu-atac-baykal-o-fotografi-ben-cektim-42201445 başlığıyla köşesinde yayınladı.

Lütfen, önce verdiğim linki tıklayın, mektubu okuyun.

 

Oğul Ataç Baykal’a, babası “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal’ın çok ciddi hasta olduğu 2018 seçimleri öncesi “Milletvekili adayı” olmasına veya gösterilmesine ve de “Milletvekili seçilmesi”ne neden karşı çıkmadığını sormak, peşine şu sorularımı sıralamak isterim:  

Babanız, “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal, Milletvekili seçildikten aylar sonra “Milletvekili yemini”nin ardından, Kamutay Başkanlığı’ndan aldığı birikmiş “Milletvekili maaşı çeki”ni Çağdaş Eğitim Vakfı’na bağışladığı doğru mu?

Doğru değilse, Antalya’dan emlakçı hemşeriniz facebook sayfasından, İzmir’de bir yerel gazete de –İzmir CHP eski bir il Başkanı’nın devreye sokulmasıyla- “… bağışladı” diye niye yazdı?

Ve anımsarsanız, iki, üç yıl önce asistanınıza ulaşmış, konuyla ilgili bilgiler aktarmıştım.

Gün içinde size iletilmişti.

Yanıtınız –gene asistanınız aracılığıyla- “Gerek gördüğümde dönerim” olmuştu.

Gerek görmediniz ki, dönmediniz.

Neden gerek görmediniz?

Bir “Prof. Dr.” Bilim insanı olarak, Milletvekili babanızın, Milletvekili görevini hastalığından ötürü yapamamasına karşın “Milletvekili maaşı” almasını etik buluyor musunuz ve içinize sindirebiliyor musunuz?!.

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.