SİYASİLERE VE SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANLARINA ÖNERİM…

  • 0
150 150 bakikarakol

Dün “AKP günü”ydü!
Grup vardı, İstanbul 7’inci olağan il kongresi ve Adana, Hakkari, İstanbul, Manisa, Malatya Şanlıurfa ve Tokat İl Kadın Kolları’nın 6’ıncı olağan kongreleri vardı.
Hepsinde de, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı konuştu.
Saymakla bitmez yandaş tv kanalları canlı yayın yaptı.

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, partisinin grup konuşmasında gene partim CHP’me ağır sözler etti.
Doğrusu “ettirildi”!
Ettirenler “metin yazarları”ydı.
Tarih bilgisinden bu kadar yoksunluk, tarihi gerçekleri böylesine çarpıtmak!..
Pes doğrusu pes!

Özetle buyurun okuyalım:

“CHP, bir yanına terör örgütünün güdümündeki partiyi, diğer yanına yerli ve milli hassasiyetlerini koruduğunu umut ettiğimiz bir başka yapıyı alarak, ortaya da kimi bulursa doldurarak, kendince bir siyaset terazisi kurdu. Bu zoraki ittifakın içinde, ülkenin bütünlüğü konusunda fikir birliğine rastlayamazsınız” https://www.akparti.org.tr/haberler/genel-baskanimiz-ve-cumhurbaskanimiz-erdogan-tbmm-grup-toplantimiza-katildi-24-02-2021-13-43-14/ deniliyor, şöyle sürdürülüyor:
“Bu zoraki ittifakın içinde, Türkiye’nin maruz kaldığı uluslararası saldırılara karşı devletinin yanında yer alma erdemini hiç göremezsiniz. Peki bu çarpık yapının içinde ne var? Karşımızda sadece dışarıdan üflenen sufleleri muhalefet kisvesi altında tekrarlayan, vizyonsuz, hedefsiz, ilkesiz bir yapı, daha doğrusu bir heyula var. Biliyorsunuz heyula, tek başına fiili varlığı olmayan, ancak başka bir varlıkla anlam kazanabilen maddedir. Kırk yamadan oluşan CHP heyulasını kuvveye dönüştüren ise ne milli ve manevi bir saiktir, ne de insani bir hedeftir. CHP kendi başına planı, programı, projesi, hayali, hedefi, gayreti, eseri, mücadelesi olmayan, ancak bir yerlerden gelecek olumlu veya olumsuz etkiyle harekete geçen bir partidir.
CHP’nin içinde millet yoktur. Çünkü millet, tek parti devrinden beri CHP’nin ciğerini bilir. CHP’nin içinde demokrasi yoktur. Çünkü CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin D’sinden bile nasibini almamış, süzme faşist bir partidir. CHP’nin içinde kalkınma yoktur. Çünkü CHP halkın derdine derman olacak, aşına, ekmeğine, işine yarayacak hiçbir işe yanaşmaz zaten öyle bir müktesebatı da bulunmuyor. CHP’nin içinde adalet yoktur. Çünkü CHP sırtını dayadığı vesayetçilerin, darbecilerin hukukundan başka hukuk tanımaz. CHP’nin içinde milli ve yerli hassasiyet yoktur. Çünkü CHP siyasetteki duruşunu ülkesine veya halkına göre değil, önüne konulan senaryolara göre belirler. CHP’nin içinde sürekli istismarını yaptığı değerlerin hiçbiri yoktur. Çünkü CHP kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık vukuatlarıyla bile yüzleşemeyecek kadar kibir bataklığına saplanmıştır. CHP’nin içinde ideal de yoktur. Çünkü bu partide insanlar gayretleri veya birikimleriyle değil, cari yapıya olan uyum yeteneklerine göre konumlandırılır. Sadece bireysel hedefleri için çalışır.
Velhasıl aslında CHP hakiki bir siyasi parti olmaktan çıkıp heyula haline dönüşmüş amorf bir yapıdır. Ülkemizin de milletimizin de vaktini ve enerjisini heba etmese, elbette CHP’nin bu hali bizi zerre kadar ilgilendirmez. Ama mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi olunca bunları görmezden gelme hakkımız olamaz. Buradan Gazi’nin mirasına hürmeten CHP’ye gönül vermiş veya herhangi bir sebeple oy tercihini ondan yana kullanan vatandaşlarıma sesleniyorum: Görüldüğü gibi CHP kayıp bir partidir. Bu kayıp, sadece siyasetin değil, tüm ülkenin kaybıdır.
CHP; çöp, çukur, çamur.
Gelin, 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye’ye, diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte, gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım…”

Partim CHP’m, bu yergilerin hiç birini hak etmiyor!
Çünkü burada anlatılanlar, partim CHP’m değildir!
Merkez sağın sağ ucundaki “faşist”, “radikal”, “gerici-yobaz-ilkel” siyasi partiden söz ediliyor.

Yok, “CHP, kayıp parti” imiş!..

Nasıl yitik (kayıp) parti ki, “Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi”nin “Cumhur İttifakı İktidarı”nı, 9 büyüklüğündeki deprem gibi sarsıyor, çatırdatıyor?!.

Geçelim…

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, başka konulara da değindiği ve gruptaki Milletvekillerini ayağa kaldırarak, “rabia yemini” ettirdiği grup konuşmasının bitiminde, basın mensuplarından gelen, içinde HDP’li vekillerin yer aldığı, Kamutay (TBMM) Başkanlığı’na ulaşan “33 Milletvekili fezlekesi” ile ilgili soruya “Süreç neyse bu süreç aynen işleyecektir. Bu konular Meclis’e gelir, Meclis komisyonları müzakerelerini yapar. Genel Kurulda da eller hemen iner kalkar.” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/sentop-dun-aksam-33-fezleke-geldi-hdpliler-de-icinde-6278910/ tümceleriyle yanıt verdi.

Bu, Kamutay’a “talimat vermek” değil midir?!

Ayrıca…
Eller hep havada mıdır ki, önce iniyor, sonra kalkıyor?!
Metin yazarları neden “Genel Kurulda da eller hemen kalkar, iner” diye yazmadılar?!

Bunu da geçelim…

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, gene, Korona Virüs önlemlerinin hiçe sayıldığı dünkü kongrelerde, “Onlara rağmen Kanal İstanbul’u da yapacağız. İnadına yapacağız. Kanal İstanbul ile İstanbul nasıl güzelleşecek, İstanbul nasıl bir başka şehir olacak, bunu da görecekler. Alıştıracağız. Buna da alışacaklar”
https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/125056/-ulkemize-milletimize-ve-istanbul-a-hizmet-davamizdan-asla-vazgecmedik- dedi.

“Dedi” demeyeyim, “Dedirttirildi” diyeyim.
Şundan:
Danışmanlar ve metin yazarları, “inat” sözcüğü ile “kararlılık” sözcüğünü karıştırmış, aynı sanmışlar!

Tarihsel gerçeklerle örtüşmeyen ve ağır ötesi ağır sözler ettirmek!..
Yasama’ya “talimat” verdirmek!..
“İnat” ve “kararlılık” sözcüklerini karıştırtmak!..
Siyasiye, siyasi parti genel başkanına danışmanlarının, metin yazarlarının yapacağı çok büyük yanlıştır!
Siyasi yaşamlarının tezden bitmesine neden olurlar!

Siyasilerin ve siyasi parti genel başkanlarının, danışmanlarının “bilgilendirmeleri”ne, metin yazarlarının da “yazdıkları konuşma metinleri”ne dikkat etmelerini öneririm…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.