UNUNU ELEMİŞ, ELEĞİNİ ASMIŞ ASKERLERİN BİLDİRİSİNDEN KORKMAK VE İKTİDARIN ARKA VAGONU MUHALEFET!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Montrö Anlaşması’nın tartışmaya açılmasına 126 emekli Büyükelçi’den sonra, dün gecenin ilk saatlerinde 103 emekli Amiral de bir bildiriyle tepki gösterdi.
İnternet basınında, gazetelerin internet sitelerinde, televizyonlarda dün saat 07.00’dan itibaren genişçe yer aldı.
Halk TV kanalının www.halktv.com.tr internet sitesinde saat 07.59’da “103 emekli amiralden Montrö ve ‘tarikatçı amiral’ bildirisi” https://halktv.com.tr/gundem/103-emekli-amiralden-montro-ve-tarikatci-amiral-bildirisi-452956h başlığı ile yayına konulan bildiri şöyle:
“Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.
Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.
Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz.”

Bildiride ad ve soyadları, imzaları yer alan, 30-40 yıl Türk Deniz Kuvvetleri’nde görev yapmış, yurtsever, halksever emekli amiraller!
Emperyalist ABD ve Britanya İmparatorluğu/Krallığı destekli faşist askeri darbecilerin her defasında koruyup kolladıkları siyasi kadrolar, bu siyasi kadroların “yüksek bürokratları”, 103 emekli Amiral’in, duyarlılıklarının ürünü bildirilerini hemen “darbe” olarak tanımladılar.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/emekli-103-amiralin-montro-aciklamasina-akplilerden-tepki-1825525
İçlerinde, daha 2-3 gün önce Kamutay’da (TBMM’de), “sivil darbe”de büyük payı olan da var!
Kamutay’ın, AKP’li Başkanı (Tekirdağ AKP Milletvekili) Mustafa Şentop’tan söz ediyorum.

@MustafaSentop hesabından saat 13.25’te yaptığı paylaşımında “Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli.” https://twitter.com/MustafaSentop/status/1378473787822342147 ; saat 13.26’dakinde ise “Kahraman milletimiz 15 Temmuz’da sadece FETÖ’cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka” https://twitter.com/MustafaSentop/status/1378473997260759042 demez mi?!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, İçişleri Bakanı gibi “yüksek bürokratlar”ın açıklamalarını geçiyorum…

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un açıklaması ise şöyle:
“Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da, mavi vatanı da, demokrasiyi de, milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır.”

“Haddinizi bilin” mi?!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin @dbdevletbahceli hesabından gerçekleştirdiği üç paylaşımı daha bir zehir zemberek!

Bahçeli, dün saat 11.59’da “103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir:” https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1378633370561871874; bir dakika sonra “Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.” https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1378633507312971784 ve saat 12.01’de “Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır.” https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1378633785693065217 diye yazıyor.

Saat 13.22’de @BakiKarakol hesabımdan http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4799/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_sosyal_medya_hesabi_twitter_uzerinden_yayinladiklari_mesaji.html linki tıklayıp okuduğunuzda, biliyorum ki siz de benim gibi ‘Böyle düşünce, böyle paylaşım mı olur?! Bahçeli çıldırmış olmalı!’ diyeceksiniz…” https://twitter.com/BakiKarakol/status/1378654309856972807 paylaşımında bulundum.

Siyasi ve “yüksek bürokrat” kadronun, ununu elemiş, eleğini asmış emekli askerlerin duyarlılıklarının, yurseverliklerinin ve halkseverliklerinin gereği yayınladıkları “içtenlikli bildiri”den böylesi korkması, sona geldiklerini gördüklerinin kanıtıdır!

Cumhur İttifakı İktidarı’nın arka vagonu muhalefetin bir numarasının başı “adı lazım değil”in, @kilicdarogluk hesabındaki “Bu sahte gündemler tutmaz. Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır. Büyük ve ünlü Ekonomist @RTErdogan yarattığın ekonomik yıkım ile seni yüzleştireceğim. Geleceğini kararttığın gençlerimizin hikayelerini buradan paylaşacağım.” https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1378712923955195907 paylaşımına ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Bu bir zevzekliktir” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/aksenerden-bildiri-aciklamasi-bu-bir-zevzekliktir-6353415/?utm_source=ilgili_haber&utm_medium=free&utm_campaign=ilgilihaber açıklamasına ne demeli?!
Bu ülkede, askerlik görevini layıkıyla yapmış, emekli olmuş, askeriye ile ilişiği kalmamış insanların konuşma, görüş bildirme, bildiri yayınlama hakkı yok mu?!

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.