DEVLETİN RESMİ KURUMUNA “MEKAN”, PARTİM CHP’MİN MUHTEŞEM MERSİN MİTİNGİ’NE “KATILIM AZDI” DEMEK VE DE DİYENLER!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Bölge ülkelerinin ve de bölge dışı ülkelerin örnek aldığı, dünya lideri Kemal Atatürk’ün ülkesi Türkiye’de, AKP iktidarıyla, özellikle ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin Cumhur İttifakı İktidarı döneminde yaşananlar, yaşandıkça kahrolunan “ilkellikler” ne ülkemizde, ne başka ülkelerde kabul edilir değil!

 

Dünyanın hangi ülkesinde, ülkenin ikinci büyük siyasi partisinin Genel Başkanına, devletin bir kamu kurumu randevu vermeyecek?!

… Randevu vermemekle kalmayacak, “Randevu istedim vermediniz. Ona karşın, geliyorum” diyerek önceden bildirimde bulunan ve kapısına gittiği kamu kurumu, “Randevunuz yok” gerekçesiyle kapattığı kapılarını o Genel Başkana açmayacak?! *

 

Kamu Kurumu’nun, ülkenin ikinci büyük ve iktidar olasılığı ilk sıradaki siyasi partinin Genel Başkanına veya bir başka siyasi partinin yönetim kadrosundan herhangi birine, dahası “bilgi edinme yasası” da yürürlükte iken, bilgi edinmek amacıyla istemde bulunacak sıradan vatandaşa bile randevu vermemesi demek?!

Kaldı ki…

O Devlet Kurumu’nun kendi tanıtım bilgilendirmesinde, randevu almaksızın Genel Merkez’e, şubelere gelinebileceği apaçık yazılmış!

Öyleyse…

Randevu vermemek, “Randevunuz yok, kapıları kitleriniz, içeri almayız” demek, böyle bir saçmalığı eyleme geçirmek ne demek oluyor?!

 

Bunlar yetmezmiş gibi…

Ülkenin, “İçişleri Bakanlığı”na “Bakan” sıfatıyla atanmış “Yüksek Bürokrat” çıkıyor, Devletin Resmi Kurumu’nu “Mekan” ** https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/suleyman-soylu-tuike-bilgi-almaya-giden-kilicdaroglunu-hedef-aldi-mekan-basti-1889807 olarak tanımlıyor!

Aynı yanlışı…

Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın büyük ortağı AKP’nin Kamutay (TBMM) Grup Başkanvekili, Twitter hesabından gerçekleştirdiği paylaşımda Anamuhalefet liderinin her kurumdan randevu istemesi tabidir. Kurumlar, programlarına/takvime göre gereken hassasiyeti gösterir, göstermelidir. Ancak adeta ‘mekan basmaya gidiyorum’ edasıyla hareket etmek, devlet adabına yakışmaz. Helalleşme anlayışınız bu muydu?” https://www.canakkaleyorum.com/haber/kilicdaroglu-tuik-binasina-alinmadi-erkek-ve-turandan-pes-pese-aciklamalar-24831 diye yazıyor.

 

Böylece…

Anlaşılıyor ve öğreniyoruz ki…

“Devlet Kurumu” ile Arapça sözcük, Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük’üne göre anlamı  “1 Yer, bulunan yer; 2 Ev, yurt” olan, Ekşi Sözlük’ün ise “Sahiplenilmiş yerlere de ‘burası bizim mekân’ tarzında bir yapıştırma yapılabilir” biçiminde tanımladığı ve argo anlamlarda da kullanılan “mekan”ı, bilgisizliklerinden karıştırıyorlar!

 

Hadi…

17 Ocak 1975 Çanakkale doğumlu, Hukuk Fakültesi mezunu, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimi alan AKP’li Grup Başkanvekilini hoşgörelim…

21 Kasım 1969 İstanbul doğumlu, İşletme Fakültesi mezunu, siyasacı (siyasetçi/politikacı) ailenin çocuğu, çocuk denecek yaşlarda kendisini siyasanın ve siyasacıların içinde bulan “yüksek bürokrat”ın, “atandığı görev”den ötürü, “Devlet Kurumu” yerine “mekan” demesi çok anlamlıdır ve kabul edilir değildir!

 

Devletin resmi kurumuna ya da kurumlarına “mekan” demek, başka çağrışımlara neden olur!

 

Neyse ki…

Devletin resmi kurumuna, “Kurum” demeyen, “mekan” diyen bu ikilinin yanlışını, önceki gün (3 Aralık 2021 Cumartesi) Siirt’tek, “açılış mitingi”nde yaptığı konuşmada, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/133752/-guclu-demokrasi-ve-kalkinma-altyapisi-uzerinde-turkiye-yi-dunyanin-en-gelismis-ulkeleri-arasina-d-hil-etmek-icin-yeni-bir-atilim-baslattik-, doğru olan “Kurum” sözcüğünü söyleyerek düzeltti.

Fakat…

Özetle “Malesef ana muhalefetin başında bir zat var. Bu zat, Merkez Bankasından randevu istiyor. Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya ve Merkez Bankası, bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar Merkez Bankasından brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp Merkez Bankasının aleyhinde konuşmaya başlıyor. Hani bağımsız değildi? Bak sana randevu verdiler. Dün de Türkiye İstatistik Kurumuna, randevu filan almadan gitmek istedi. Türkiye İstatistik Kurumu da buna randevu vermedi. Gittiler. İstatistik Kurumu’nun önünde bir genel başkan gösteri yapıyor. İnsan utanır. Bir insan, davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Buralar, ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu? Randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı” dedi, şu uyarı, suçlama ve tehditte bulundu:

“Bak Bay Kemal, bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren, bunları bileceksin. Sen, terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir, buralara öyle rastgele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları sürekli olarak yapıyorlar.”

 

Yo yooo, bir değeri, değerlendirilmesi olmayacağı için ucube “Partili Cumhur Başkanlığı Hükümet Sistemi”nin ve yürütmenin 1 numarası nasıl böyle uyarı, suçlama, tehdit yapar?!” diye sormayacağım.

 

Ülkenin ikinci büyük siyasi partisinin Genel Başkanına, istenmesine karşın randevu vermeyen, “Randevunuz yok” diyerek de kapılarını kilitleyen Kurum’dan “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dünyada ilk 20’de yer alan bir kuruluş” diye –oysa her ayın ilk haftasının ilk günlerinde kamuoyuna sunduğu enflasyon rakamlarıyla ilgili resmi açıklamaları gerçekçi ve inandırıcı bulunmuyor- söz eden AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, aynı gün (4 Aralık 2021 Cumartesi), Mersin’de “Milletin Sesi Mitingi” düzenleyen partim CHP’min başındaki “adı lazım değil”e çattı durdu:

“Mersin’de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Diyor ki ‘Bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk.’ Şu anda topladığın kalabalık ortada. Resmî rakamlar elimizde. İşte bak Siirt burada. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum: Bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de, siyaset meydanında çık karşımıza. Tabii bu işler kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Siyasette bu zat, aslında bizim sıkletimiz değil. Genel başkan olduğu günden beri tek bir seçimi bile kazanamayarak bunu ortaya koydu. Üstelik kaybettiği her seçimin ardından ‘Gereğini yapacağım’ dediği hâlde hâlâ pişkince orada oturmaya da devam etmiştir. Buna rağmen kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum. Kılıçdaroğlu’nun kendi partisi içindeki meselesi bizi ilgilendirmez ama milletimizin değerlerine saldırı, ülkemizin çıkarlarına zarar verirse karşısında bizi bulur. Aynı şekilde polisiyle askeriyle hâkim, savcısıyla memurumuza işçimize, iş insanımıza, esnafımıza, çiftçimize, muhtarımıza sataşırsa karşısında yine bizi bulur. Gitsin kendi çöplüğünde eşelensin. Bu ülkenin tertemiz insanlarına, çalışanlarına, üretenlerine bulaşmasın. Ya bu Bay Kemal ne diyordu? ‘Gel faizi 1’e indir, ben de CHP olarak sana destek vereceğim.’ Aynı Bay Kemal şimdi ne diyor? ‘Yüksek faiz’ diyor. Bunlar akşam başka, sabah başka. Tayyip Erdoğan dün de ‘Düşük faiz’ diyordu, bugün de ‘Düşük faiz diyor’, yarın da ‘Düşük faiz’ diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum nastır nas. Asla buradan taviz yok. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir ve biz, tüm yatırımcılarımıza gel, bankalarımıza müracaatını yap oradan gerekli desteği alırsın. Üretenin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız. Düşük faizle yanında olacağız.”

 

Katılım rakamı konusunda, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının yanıltıldığı, partim CHP’min Mersin Mitingi’ne gelince…

Muhteşemdi!

Yüz binin üzerinde heyecanlı, coşkulu kitle vardı.

Mersin Valiliği, sanki üzerine vazifeymiş, “Mitingde katılım 21 bin 500” diye açıklama yaptı. ***

CHP’min, Cumhuriyet Meydanı’nda miting yapmasına neden izin vermediğini de açıklasın!

Açıklamayacak!

Açıklarsa, gerçek ortaya çıkacak, kep düşecek kel görünecek!

Ama…

Cumhuriyet Caddesi’ne neden izin vermediğini halk çok iyi biliyor!

 

İstendiği halde randevu verilmeyen, “Randevunuz yok” bahanesine sığınarak kapılarını kapayan –halk, bunu da çok iyi biliyor- Devlet Kurumu’nun önünde tepkisi kısa ve öz dile getiren https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/kilicdaroglu-randevu-vermeyen-tuike-gidiyor-6805174/ “adı lazım değil”in, Mersin konuşması **** beni tatmin etmedi.

Yarın yazacağım…

 

       *https://twitter.com/BakiKarakol/status/1466684323374022659

     **https://twitter.com/BakiKarakol/status/1466699053052346369

   ***https://twitter.com/BakiKarakol/status/1467249482903564295

**** https://twitter.com/BakiKarakol/status/1467087322416140294

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.